20. yüzyılın önde gelen portre fotoğrafçısı Trude Fleischmann

Foto Müze
-
Aa
+
a
a
a

20. yüzyılın en önde gelen portre fotoğrafçılarından Trude Fleischmann üzerine konuştuk.

Trude çektiği fotoğrafların önünde
Trude Fleischmann ve sıra dışı öyküsü
 

Trude Fleischmann ve sıra dışı öyküsü

podcast servisi: iTunes / RSS

Tüm çevresi ona kısaca “Tude” diye hitap ediyor. Yahudi asıllı bu başarılı fotoğrafçı 22 Aralık 1895 yılında Viyana’da üç kardeşin ortancası olarak dünyaya geliyor.

Fotoğraf makinesini ilk olarak büyük kuzeninde görüyor ve kendisi de istiyor. Çok geçmeden de ailesi ona bir tane hediye ediyor. O da daha ilk andan itibaren bir fotoğrafçı olmanın hayalini kuruyor.

Liseyi bitirdikten sonra bir dönem Paris'te sanat tarihi okuyor. Ardından Viyana Grafik Eğitim ve Öğretim Enstitüsü'nde fotoğraf eğitimi alıyor. Bitirdiğinde sağlam bir teknik eğitime sahip oluyor ama aslında derslerin sanatla fazla bir ilgisi olmadığı için eksiğini kapatmak istiyor. Ve de bu alanda biraz pratik yapmak için, çalışmalarına hayranlık duyduğu Madam d’Ora’nın stüdyosuna çırak olarak olarak giriyor. Fakat buradaki tecrübesi ne yazık ki çok kısa sürüyor. Kısa süre sonra başka bir fotoğrafçının yanına, Hermann Schieberth'in stüdyosuna geçiyor. Burada bir müddet tecrübe kazandıktan sonra 24, 25 gibi genç bir yaşta, annesinin teşviki ve ailenin maddi desteğiyle Viyana’da kendi stüdyosunu açıyor.  Kısa süre sonra çektiği ünlü portreler sayesinde kendi de ün kazanıyor.

nü fotoğraf

Trude Fleischmann nü fotoğraflarla da ünleniyor. Dansçı Claire Bauroff’u tıpkı bir heykel gibi gösteren oldukça etkileyici fotoğraflar çekiyor. Tüm vücudunu yağlıyor ki mermer dokusu gibi pürüzsüz kaygan bir görüntü elde edebilsin.

Bu fotoğraflar bugün kadın varlığının ve doğallığının kendinden emin bir ifadesi olarak yorumlanıyor ama o günlerde oldukça tepki alıyor.

1925 yılında stüdyosunun vitrininde bu fotoğrafları sergilediğinde ortalık feci karışıyor ve çarçabuk kaldırıyor. Fakat yine de olay hem Bauroff'u hem de Fleischmann'ı ünlü yapmaya yetiyor.

Trude'un çektiği bir peçeli kadın fotoğrafı

1930 yılına gelindiğinde Fleischmann, Avusturya toplumundaki değişikliklere tepki gösteriyor ve Rolleiflex marka makinesini de yanına alarak manzara ve seyahat fotoğrafları çekiyor.  Dağların, doğanın çok sayıdaki geleneksel fotoğrafını kaydederek satmaya başlıyor.  Bu fotoğrafları 1933 yılına kadar birçok Alman yayıncıya satmayı başarıyor ancak bu yıldan sonra Nazi Partisinin yükselişiyle durumlar değişiyor. Bu tarihten sonra fotoğraflarının yayınlanması da yasaklanıyor.

Ve sonunda 1938 yılında stüdyosunu kapatıp bavulunu topluyor ve Viyana’dan ayrılıyor. Çalışmalarından 41 tanesi hariç tüm negatifleri imha ediyor ve her şeyi geride bırakarak önce Paris'e, sonra da Londra'ya gidiyor ama buralarda da uzun süre kalmıyor. Kısa süre zarfında eski öğrencisi ve aynı zamanda sevgilisi Helen Post Modley’in yardımıyla New York'a göç ediyor ve burada 1940’ların başında yeni bir stüdyo açıyor.

Trude

Fleischmann, Amerika’da da portre fotoğrafları çekmeye devam ediyor ve dünyaca ünlü isimler yine onun objektifinin karşısına oturuyor. Hem kendisi gibi Avrupa'dan kaçıp gelen birçok sanatçı ve entelektüel hem de tanınmış Amerikalılar; Albert Einstein, Sinclair Lewis Elenor Roosevelt, Marian Anderson, Elisabeth Bergner gibi isimleri sayabiliriz. Hatta fotoğrafçılardan nefret ettiği iddia edilen şef Arturu Toskanini’yi de fotoğraflıyor.

Ve Fleischmann ara sıra, başta Vogue olmak üzere, birçok moda dergisi için de çekimler yapıyor.

1969 yılına gelindiğinde ise emekli oluyor ve İsviçre'nin Lugano kentine taşınıyor. Burada 20 yıla yakın bir süre, günlerini yürüyüşlere çıkarak, kayak yaparak geçiriyor.

1987 yılındaysa artık tamamen sağır oluyor ve aynı yıl bir kaza geçiriyor. Bu kazada ne yazık ki iki bacağını da kırıyor...

Bakıma muhtaç olduğu son yıllarında ise  yeğeninin yardımıyla, onun New York’taki evine dönüyor ve  21 ocak 1990’da  94 yaşında hayata gözlerini yumuyor.